Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Muğla Tarım Sektörü Temsilciler Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, Muğla’nın tarımsal üretimde değerli bir il olduğunu söyledi.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, “Üretiyoruz, sanayileşiyoruz, şehirlerimiz büyüyor. Tarım alanlarımız ister istemez azalıyor. 2002’de 4 dönüm olan kişi başı arazi miktarımız bugün 2.8 dönüm” dedi.
Bakan Kirişci, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Muğla Tarım Sektörü Temsilciler Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, Muğla’nın tarımsal üretimde değerli bir il olduğunu söyledi.
“1,4 milyar liralık yem desteği sağladık”
Kentin, nüfusunun 16 katına ev sahipliği yaparak turistlerin ihtiyacını karşıladığına işaret eden Kirişci, su işleri alanında ülke ihracatının üçte ikisini Muğla’nın karşıladığını bildirdi.
Türkiye’nin “yüzyılın felaketi” olarak nitelendirilen deprem ve 3 ilde su baskınları yaşadığına dikkati çeken Kirişci, şunları kaydetti:
“Bakanlık olarak ilk günden bu yana 15 bin çalışanı ve 5 bin makineyi seferber ettik. Bölgedeki vatandaşlarımızın toparlanmasına katkı sağladık. 11 komşu il eş zamanlı olarak depremden zarar gördü, birbirine yakın iller de zarar gördü.” birbirine derman olamazdı çünkü hepsi bir sarsıntının konusuydu.Kıyamet senaryosu dersek abartı olmasın.
Bu deprem millet olarak hepimizi derinden etkiledi. Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya’da sel ve taşkınlar yaşadık. Orada da canlar kaybettik, maddi kayıplar yaşadık. Şanlıurfa’ya 3 günde 138 kilogram yağış düştü. Kapanan dereler, akmaz hale getirilen menfezler ve şiddetli yağışın da etkisiyle felakete dönüştü. Çok şükür orada da yaralar çabuk iyileşiyor. Bölgede 60 bin ton odun dağıttık. Hayvanlar için 16 bin ton yem dağıttık. 1.4 milyar liralık yem takviyesi yaptık. Gıda ve saflık unsuru olan giyim eşyalarını da karşılamaya çalıştık.”
“Türkiye yüzde 55-60 yanma eğilimi gösteren ormanlarla kaplı bir coğrafya”
Kalıcı konutların temellerinin atılmaya başlandığına işaret eden Kirişci, köy konutlarını ve konutları bir yıl içinde bitireceklerini söyledi.
Başta Orman Kanunu olmak üzere 9 kanunda değişiklik öngören paketin meclisten geçtiğini belirten Kirişci, bu değişikliklerin devrim niteliğinde olduğunu belirtti.
Türkiye’nin iklim açısından kuraklık ve bol yağış alan bir ülke olduğuna işaret eden Kirişci, “Artık buna kimsenin itirazı yok. Türkiye’nin yüzde 55-60’ı yanmaya meyilli ormanlarla kaplı. ülke olarak tam bir kuraklıktan bahsediyoruz.O an yağmurlardan,sellerden,toprak kaymalarından söz etmeye başladık.Bundan dolayı bu gerçekleri kabul ederek kendimize doğru bir üretim planı yapmak durumunda kaldık.Tarımda planlama olmazsa olmazdır. Bu planlamayı sağlayacak mevzuat şimdi meclisimizden geçti, ondan sonra da en kısa sürede Resmi Gazete’de yayımlanacak, alt mevzuat çıkarılarak uygulamaya konulacak” dedi.
Türkiye nüfusunun son 20 yılda 65 milyondan 85 milyona, ülkeye gelen turist sayısının ise 15 milyondan 50 milyona çıktığını vurgulayan Kirişci, Türk Hava Yolları’nın da 225 noktaya uçarak 185 milyon yolcuya hizmet verdiğini söyledi. ülke üreticilerinin eserlerinden hazırlanan yemeklerle.
2050 yılında ise 1,7 dekara düşeceği öngörülmektedir.
Türkiye’nin son yıllarda hızla büyüdüğüne ve tarım alanlarının azaldığına işaret eden Kirişci, şunları kaydetti:
“Üretiyoruz, sanayileşiyoruz, şehirlerimiz büyüyor. Tarım alanlarımız ister istemez azalıyor. 2002’de kişi başı alan ölçümüz 4 dekar iken bugün 2.8 dekara geriledi. 2002’de 1.7 dekara gerileyeceği tahmin ediliyor. bir 2050 projeksiyonu Hal böyle olunca planlı tarım Bunun için özensiz üretimden kurtulmamız lazım.Faturalı üretimi getirdik.Bundan sonra stratejik çalışmalarda yeri geldiğinde sözleşmeli tarımı gerekli hale getireceğiz.Böylece asla yapmayacağız. üretici mağdur olmasın.Sözleşmeli üretim modeli ile hem alıcıyı hemde üreticiyi sahipleniyoruz.
Burada tarım sigortasını zorunlu hale getireceğiz. Fason üretim de bir devrimdir. Varis nedeniyle yüz binlerce dekar boş tarım alanı var. Bu yerlerin iki yıldan fazla boş kalması durumunda kiralama başvurusunda bulunacağız. Mirasçılar mülkün sahibi ise cari kirayı mülk sahibinin hesabına yatıracağız. Amacımız arsamızın bir karışını boş bırakmamak. Böylece mevcut kapasitemizi en üst düzeyde kullanıyor olacağız.”
